Sektörel Analiz

Plastik Sektörel Analiz

Sektörel Analiz
Plastik Sektörü, 2011 yılının ilk 6 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %30 artışla 2 milyar 353 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) raporuna göre 6 aylık dönemde 2 milyar 353 milyon dolarlık ihracat değeri elde edilmiştir.

Otomotiv, ambalaj, elektrik-elektronik, inşaat gibi pek çok sektörde kullanım oranlarını artıran Plastik Sektörü, Türkiye’nin toplam kimya ihracatı içinde %28’lik payla ikinci sırada yer alırken, sektörün Ocak-Haziran döneminde en fazla ihracat yaptığı ilk 10 ülke; Irak, Almanya, Rusya Federasyonu, Romanya, Azerbaycan, Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Ukrayna ve Bulgaristan olarak sıralanmaktadır.

PAGEV ilk yarı değerlendirme raporunda, Plastik Sektörü’nün bu dönemdeki hammadde ve mamul ithalatının 2,5 milyon ton ve 5,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtilirken, hızla büyüyen sektörün hammaddede ithalata bağımlılığının devam ettiğine işaret edilmektedir.

Rapora göre, plastik hammadde ithalatının 2011 yılı sonunda 5,6 milyon ton ve 10,6 milyar dolara, plastik mamul ithalatının ise 490 bin ton ve 2,7 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.

Plastik Sektörü, yıl sonunda 4,6 milyar doları direkt, geri kalanı ise ihracatçı sektörler kanalıyla yapılan dolaylı ihracat olmak üzere toplam 10 milyar dolarlık ihracat hedeflemektedir. Bununla birlikte sektörün 2011 yılında %16 büyümesi ve üretimini 7 milyon tonun üzerine çıkarması beklenmektedir.

Bunu da oku :  Plastik tanımı ve tarihçesi

Sektörün Güçlü Tarafları

  • Genç nüfusu ve henüz doyuma ulaşmamış pazarı ile geleceğe yönelik potansiyel talebinin yüksek olması,
  • Avrupa pazarlarına yakınlığı sebebiyle, JIT (Just in Time=tam zamanında üretim) teslimat ve servis gibi konularda plastik üreticilerine avantaj sağlaması,
  • Uzun yıllara dayanan tecrübesi ve bilgi birikimi ile plastik sanayii “know-how”ının önemli bir aşamaya gelmiş olması ve sektörün önemli ölçüde teknik ve ticari yetkinlik kazanmış olması,
  • Özellikle Avrupa ülkelerine göre nispeten işgücü maliyetlerinin ucuz olması ve genç, dinamik ve istekli kalifiye insan gücü potansiyelinin mevcut olması,
  • Sektörün, konjonktürdeki değişimlere ve değişen dünya standartlarına uyum sağlayabilme, düşük miktarlardaki üretimlere mamul üretebilme, üretim ve teslimatta esnek davranabilme kabiliyetlerine sahip olması,
  • Türkiye’nin coğrafi, jeopolitik ve lojistik konumu,
  • PAGEV tarafından planlanan Çorlu’daki “Plastik Kent” projesinin gerçekleşmesi halinde bölgenin, plastik üreticisi firmalar için vazgeçilmez bir üretim ve teknoloji merkezi haline gelecek olması ve burada yaratılacak sinerji ile Türkiye’nin kendi bölgesinde “Plastik Üretim ve İhracat Merkezi” haline gelecek olması.

Sektörün Zayıf Tarafları

  • Firmaların finansal yetersizlik nedeniyle Ar-Ge çalışmalarına yeterince kaynak aktaramaması,
  • Firmalar arası iletişimin ve tanıtımın yetersiz olması nedeniyle, Ar-Ge, lisan ve danışmanlık gibi firmaların tek başına üstesinden gelemeyeceği hizmetlerde işbirliği ve güç birliğinin kurulamaması ve kaynakların israf edilmesi,
  • Endüstriyel tasarım, patent ve uluslararası standartlara yeteri kadar uyum sağlanamaması,
  • Pazarlama ve satış stratejilerinde yetersizlik,
  • Hammaddede dışa bağımlılık,
  • Regülasyon, mamul kontrol, test ve uygunluk onayları için halen sistemin işletilememesi.
Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]
(Visited 229 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment